Ramazan Ayını doğru anlamak - ÖZKAN KILBAŞ

Ramazan Ayını doğru anlamak - ÖZKAN KILBAŞ

20.06.2015 10:51:09

Bu mübarek ayın başına daha pek çok anlamlı ve önemli sıfat ekleyebiliriz tabi ki. Şuurlu Müslümanlar bu mübarek ayı hep sevinçle ve hasretle beklerler. Ancak üzülerek ifade etmeliyim ki bu Ramazana kalbimiz kırık, yüreğimiz acı içinde ve karamsar duygularla giriyoruz. İçinde yaşadığımız dünyaya bakınca yaşanılan o kadar iç burkucu hadise var ki huzur içinde ramazanı ihya etme şansımız çok zayıf gözüküyor.                              Yanı başımızdaki komşularımızda yaşanan hadiseler, ülkemizdeki sevgisizlik ve öfke atmosferi, kamplaşmalar, herkesin birbirine diş bileyerek yaşaması, intikam almak için adeta fırsat kollaması, gıybet, iftira, yalan dolanın havada uçuşması, israf, kamu malının çarçur edilmesi, makam ve mevkiden alınan güçle haksız hukuksuz, ahlaki değerlerle örtüşmeyen uygulamaların var olması, bilgi kirliliği, olayları sübjektif değerlendirmenin alışkanlık haline gelmesi ve bu değerlendirmeye göre tavır alınması, insanların normal insani ilişkilerini, tutum ve davranışlarını dahi güç odaklarına göre belirlemesi, büyüğün küçüğünü sevmemesi, küçüğün büyüğünü saymaması, emanete ihanet edilmesi, muhbirliğin, adam gammazlamanın övünülecek bir vasıf haline gelmesi, riyakârlığın, samimiyetsizliğin kol gezmesi, insanların arasında söz taşımanın ve ara bozuculuğun hiç çekinmeden icra edilmesi, ahde vefasızlığın, kadir kıymet bilmezliğin, yapılan güzelliklerin ve elde edilen kazanımların yok sayılarak nankörlük edilmesi vb. dinimizin, evrensel ahlak kurallarının ve duru vicdanların asla benimsemeyeceği pek çok olumsuzluğun yoğun şekilde uygulamada olduğu bir zamanda mübarek Ramazan ayına girmiş bulunuyoruz. Farkındayım, çok olumsuz şeyler yazarak giriş yaptım yazıma. Çok isterdim bunların aksini yazmayı ama sizlerin de çok iyi bildiği gibi resim maalesef bu.
Ancak idrak ettiğimiz mübarek Ramazan ayı umarım bu saydığım her bir olumsuzluğun aksinin zuhur ettiği bir ay olur, olmalıdır da. Aksi halde bizler için çok ama çok büyük bir fırsat olan bu rahmet, merhamet ayından istifade edememiş olacağız. Çünkü Allah Resulü (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurmaktadır: "Kim inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa onun geçmiş günahları bağışlanır (kamu ve kul hakkı hariç). Anasından doğduğu gün gibi tertemiz olur.” Yine Peygamber Efendimiz: "Ramazan ayına eriştiği halde kendini Allah’a affettiremeden ramazandan çıkan kimsenin vay haline…” buyurarak Allah’ın rahmetinin sağanak halinde yağdığı bu ayı iyi değerlendirmemiz gerektiğine vurgu yapmıştır.
İşin özü bizim ramazan ayını sadece bedeni açlık ve susuzluk ve cinsel arzulardan uzaklık olarak algılamamamız gerektiğidir. Çünkü oruç sadece bedenin açlıkla, susuzlukla, arzulardan uzak durmakla imtihanı ve terbiyesi değildir bir o kadarda ruhumuzun her türlü ahlaki rezaletten uzak durması ve bu manevi kirlerden arınması demektir. Çünkü Efendimizin bu konuyla alakalı ifadeleri son derece açık ve nettir: "Kim kötü söz ve davranışları terk etmezse onun aç ve susuz kalmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur.” Lütfen dikkat ediniz. Efendimiz onun "orucuna” demiyor "onun aç ve susuz kalmasına” diyor. Ramazan orucu sadece bedeni yönü olan bir ibadet değildir. Oruçlu insanın ruhu da, duygu ve düşünceleri de oruç tutmak zorundadır. Oruçlu insanın ağzı da, gözü de, dili de, kulağı da, ayağı da, kalbi de, ruhu da oruçtur. Onun duygu dünyasında, düşüncelerinde, planında, programında kimseye haksızlık, kötülük, zulüm, merhametsizlik, adaletsizlik, kırmak, üzmek, incitmek yoktur. Gerçek oruçlu incinir ama asla incitmez, kırılır ancak kırmaz, üzülür ancak üzmez, yoksulu gözetir, paylaşır, sofrasında bir fakir bulundurur mutlaka, ya da her gün bir fakiri yoksulu mutlu eder. Lüks ve israfın peşinde koşmaz. Hesabını sadece dünyaya göre değil, hem dünya hem ahirete göre yapar. Yüce Mevla hepimize bu şuur ve ihlasla oruç tutmayı nasip etsin inşallah. Bu duygu ve düşüncelerle bütün herkesin Ramazan ayını tebrik ediyorum. Allah’tan temennim bu mübarek Ramazan ayı ülkemize, insanımıza, bütün dünyaya huzur ve mutluluk getirsin. Bize bu doğrultuda davranma ve yaşama gayreti nasip etsin.
Yazıma son verirken bir mevzuya değinmeden geçmek istemiyorum. Bu "demokrasi” nasıl bir şey anlamadım. Halkın çoğunluğunun özgür iradesiyle seçtiği bir yöneticiyi zorbalıkla alaşağı ediyorlar, yetmiyor idama mahkûm ediyorlar. "Demokrasi havarileri” de bu tiyatroyu seyrediyorlar. Ben yeryüzünde zulüm gören bütün insanlara Allah’tan yardım diliyorum. Hassaten Allah, Mursi ve onun arkadaşlarına da dayanma gücü versin.
Hepinize hayırlı Cumalar ve hayırlı ramazanlar diliyorum.
Oruç tutan ve orucun tuttuğu kullardan olmak dileğiyle…

YORUM YAP